10 Mart 2015 Salı

TAŞPINAR'IN ANLATTIKLARI-LULA, RAMZAN VE AYI


TAŞPINAR'IN ANLATTIKLARI-LULA, RAMZAN VE AYI
Yazan:M.Faruk KUTLU

Çardaktan eve geçenler ağaç konusunda hiçbir fedakârlıktan kaçınmadılar. Geniş tahta balkonlu, çift katlı evler yaptılar. Başka sebepler dahilinde yüz elli yılda bütün ormanı bitirdiler. Tek başlarına buna güçleri yetmediği için komşu Urumhoca ve Ercekliler de yardımcı oldular. Güneşe doğru yaptıkları evlerin geniş tahta balkonlarından, kurumuş yamaçlarıyla Parpi’ye bakar oldular. Halbuki bir zamanlar sağ tarafımdaki Parpi’ye kadar her yer ormanlarla kaplıydı. Ormanları topladığı sularla her tarafta pınarlar kaynıyor, yol kenarlarındaki arklardan şarıl şarıl sular akıyordu.
Söz ormandan açılmışken yaşanmış komik bir olay anlatacağım sizlere. Çardaklı Lula ve Ramzan iki samimi arkadaştı. Boş zamanlarını birbirlerine şaka yapmaya ayırmış gibiydiler.
Kışın yaklaştığı bir gün bu iki eski dost yakacak odun kesmek için ormana gitmeye karar vermişler. Ertesi gün sabah namazıyla yola çıkmışlar.  Her zamanki gibi birbirleriyle şakalaşarak, peşlerinden çektikleri kağnı arabasıyla ağaçların sık olduğu yere gelmişler.  Öküzleri çözüp bir ağaca bağladıktan sonra ormana dalmışlar. Ellerinde baltalar, bir araba odun kestikten sonra sıra toplamaya gelmiş. Kestikleri ağaçları toplayıp arabanın yanına getiriyorlarmış.
Ramzan kendi yerine gidip topladığı ağaçları sırtlarken önündeki çalıların kıpırdadığını görmüş. Önce aldırmamış, arkadaşı Lula olduğunu düşünmüş. Fakat çalılar aralanınca bir de ne görsün, karşısında bir ayı! Ramzan Allah diye bağırıp geldiği tarafa doğru koşmaya başlamış, ayı da peşinden. Ramzan çalıların üzerinden atlamış, ağaçları yanından dolanmış ayı peşinden ayrılmamış.
Koşturmaca kalın bir ağacın önüne kadar sürmüş. Ramzan ağacın arkasına, ayı da diğer tarafa gizlenmiş. Ortalarına aldıkları ağacın bir yanında Ramzan, diğer yanında ayı bekliyormuş. Bir süre soluklandıktan sonra Ramzan sağa hamle yapmış ayı pençesini önüne uzatmış, sola hamle yine ayının pençesi uzatmış. Ramzan hangi tarafa elini uzatsa ayı pençesini gösteriyormuş, bir sağ bir sol… Ramzan ağacın her iki yanından ellerini birden sağlı sollu karşıya uzatmış. Ayı da ağacın her iki yanından pençelerini uzatıp ağaca geçirmiş. Ramzan can havliyle ayının ayının iki pençesini yakalamış ve avazı çıktığı kadar bağırmaya başlamış..
Ortada ağaç, Ramzan bir yanda, ayı diğer yanda el eleyken Lula olanlardan habersiz odun toplamaya devam ediyormuş. Ancak Ramzan’ın uzaktan gelen sesiyle o tarafa yönelmiş. Sesin geldiği yere yaklaştığında ortalarındaki ağaca sarmaşmış vaziyette Ramzan ve ayıyı görmüş. Ramzan Lula’ya seslenmiş: ‘Ben ayıyı tuttum, sen baltayı alıp gel, şu ayıyı öldür. Bırakırsam bu ayı ikimizi de öldürür.’ Lula tamam deyip baltayı almak için dönmüş.
Ancak dönerken öküzlerden birinin bağladığı yerden kaçtığını görmüş. Bunu da ayılar yemesin diye önüne katıp diğer öküzün yanına getirmiş. Bu yolculuk esnasında Lula Ramzan’ı unutmuş. Yarım kalan işini tamamlamaya koyulmuş. Odunları arabaya yüklemiş, öküzleri kağnıya bağlamış, sonra ver elini Çardak.
            Lula Çardağa ulaştığında hava çoktan kararmış, odunları indirmiş, öküzleri ahıra sürmüş. Akşam yemeği, aptes, namaz bitince Lula dinlenmeye çekilmiş. Fakat o sırada Ramzan’ın karısı çıka gelmiş. ‘Lula Ramzan seninle oduna gitmişti neden dönmedi’ diye sormuş. O anda Lula’nın aklına Ramzan gelmiş: ‘Ramzan ayının biriyle ağaca sarılı duruyordu’ demiş. Ramzan’ın karsı bağırarak dışarı fırlamış: ‘Alaley, ormanda bir ayı bizim adamı yakalamış, bırakmıyormuş’ diye bağırarak yukarı ormana doğru koşmaya başlamış. Peşinden Lula ve olayı duyan komşular onun peşinden koşarak olay mahalline varmışlar. Fener ışıklarının aydınlığında ağacın bir tarafında gözleri yerinden çıkacak gibi fırlamış boş boş bakan ve ayının pençelerini tuttuğu gibi bırakmayan Ramzan, diğer tarafta pençelerini kurtaramayan, sinirden çatlayıp ölen ayıyı bulmuşlar. Zorlukla Ramzan’ın ellerini çözebilmişler. Bunu nasıl becerdiklerini duymadım. Ancak Ramzan iki kolu havada ve önde ayıyı tutma şeklini hiç bozmadan yukarıdaki ormandan Çardağa kadar geldiğini duydum.
Ramzan’ın şoku ne kadar zamanda atlattığı bilgisine gelince, bu hikayeyi nakleden Faruk Çeçen’de soranlara böyle bir bilgiye sahip olmadığını söylüyordu.

Hiç yorum yok: