29 Mayıs 2015 Cuma

TAŞPINAR'IN ANLATTIKLARI - ÇERKES KANDIRAN - M. FARUK KUTLU

80’lerin ortası, Çardak’ta mızıkacıların kalmadığı bir dönemdi.
Çeçen düğünü yapılacaktı ama koca kasabada Çeçen müziği icra edecek kimse kalmamıştı. Kafkas kültürünün bir unsurunun daha yok olması herkesi kara kara düşündürüyordu. Çare ararken imdada Fatih Bolat yetişti. Düğün evindeki akordeonu omuzlarına astı; tuşlara da üç parmağını bastırıp körüğü rastgele açıp kapamaya başladı. Az sonra gençler el çırparak akordeona eşlik ettiler.
.....Ertesi akşam Fatih üç parmak kullanarak çaldığı uyduruk melodiyle düğünü şenlendirdi. Abileri, amcaları oynattı. Kimse Fatih ne çalıyor diye merak bile etmedi. Fatih çaldı, gençler coştu.....
Fatih’in bir sonraki durağı komşu Çerkes köyü oldu. Oradaki tek akordeoncu saatlerce çalmaktan yorulunca sıra Fatih’e geldi. Fatih üç parmakla çaldığı uyduruk melodiyle Çerkesleri gecenin geç saatlerine kadar oynattı. Çerkesler de Çeçenler gibi bu müziğe kanmış göründüler......
.......Etrafta Çerkes köyü çok, düğün de çoktu...
.......‘Çerkes Kandıran’ bu yoklukta Fatih’i civarda tanınır hale getirmişti. Hatta Kargabüklüler Fatih’i pşınavo olarak Tufanbeyli’ye bile götürdüler….

Tufanbeyli'de neler oldu, hikayenin tamamını 'Taşpınar'ın Anlattıkları' kitabında bulacaksınız... 

Hiç yorum yok: